28 Kasım 2012 Çarşamba

Koşun Hemen..

  İnsan sanıyor ki birisiyle bir ilişki bitince,hele ki ciddi bir ilişkiyse, adam bir süre başka kimseyle çıkmaz. Bir oturur,bir süre sakin bir hayat yaşar. Yalnız takılır. Ama öyle olmuyor. Sanki kimse yalnız kalamazmış gibi hemen yenisine koştur.. İlişkisiz yaşanamazmış gibi sanki.. Ben gayet yaşayabiliyorum. Daha bile rahat aslında,dışarı çıkarken haber vermen gereken biri yok,senden haber bekleyen yok. Pek güzel böyle..

27 Kasım 2012 Salı

Kemerli Adam

  Esenboğa'da salona geçmiş zamanın geçmesini beklerken,kemerini eline dolamış,yüzünde sert bir ifadeyle dik dik gözlerime bakarak yaklaşan bir adam insanı ne kadar tahrik edebilir? Saçma ama,o kısa saniyeler içinde aklımda neler geçmedi ki..

18 Kasım 2012 Pazar

Justine

              Sonunda '' Justine '' elime ulaştı. Kendime iyi okumalar dileyip çekiliyorum :)

     

16 Kasım 2012 Cuma

-

  Camiden çıkıp yürürken yanından geçen kediye tekme atmaya çalışan adamlar..
 
  Yine o camiden çıkıp, okuluna gitmekte olan liseli kızlara sapık sapık bakan adamlar..
 
  Siz durmadan namaz kılın camide,evde. Durmadan dua edin ezberden. Karınızı kapatın,evden çıkarmayın,çarşafa sokun hatta..Böyle devam edin..
 

15 Kasım 2012 Perşembe

Bugünün Filmi - '' Secretary ''

 Okula gitmeyip,büyük zevkle izlemiş bulunduğum film. Eski bir film ama izlemeyenler varsa izlemeli..



14 Kasım 2012 Çarşamba

Neden Bu Kadar Dengesiziz?

  Gerçekten  bıktım dengesiz hallerimden. Bir anımın diğerini tutmamasından.. Sanki beynimde bir sürü küçük H. var. Birbirleriyle kavga edip,sataşıp duruyorlar birbirlerine. Bir an enerji dolu,pollyanna modundayken diğer an,belki dakikalar sonra hüzün delisi oluyorum.. Sanırım hala kabullenemedim bu ayrılık durumunu. Okulda hergün görüyorum. Etrafında minik minik kızlar,durmadan birşeyler soran.. Dün gece aradı,konuştuk biraz çekine çekine. Telefonu kapattığımda kendime öyle kızdım ki. Sapık sapık fikirlerim yüzünden aklımdan iyice onu çıkarmaya çalıştığım için..
  Keşke felsefe filan okusaymışım. Ya da bu konularda kendimi geliştirmeliyim sanırım,belki o zaman anlarım neden nasıl niçin..
  Ciddi anlamda özlüyorum..Gördüğüm en sabırlı insan aslında. Tüm iç karışıklıklarımı dinleyip anlamaya çalışan tek adam..Ben kendimi anlatamazken hem de..
  Şu ergen ruh halinden hiç çıkamayacağım sanırım kazık kadar olduğum halde. Kazık demişken dün arkadaşımdan öyle bir kazık yedim ki. Kızamadım da. Belli etmiyeceğimi bildiğinden,tahmin edip kırk kere özür diledi. Sorun yok dedim olay kapandı. Geldim,yurttakilere bahsettim biraz. Ben olsam şöyle yapardım vs başladılar. Ben sen,siz değilim ki..
   Vardır ya çevremizde kızlar,birinden ayrılınca hiç etkilenmeden etrafa bakınmaya başlayan,kısa sürede başkasıyla çıkmaya başlayan. Onlar gibi olabilmek lazım belki de. Hayata daha düz mantık bakmak..

13 Kasım 2012 Salı

Hafiften +18

  İçimde ne varsa yazacağım düşüncesiyle açmıştım blog. Ama fark ettim ki buraya da yazamıyorum kimseye söyleyemeyeceğim şeyleri. Açış amacıma geri dönüp o an aklımda ne varsa yazmaya karar verdim tekrardan. ''İğrenç bir yazı olabilir,lütfen kimse okumasın!'' diye bir uyarı yapsam sanırım içim az da olsa rahatlayıcak.
  Eskiden Ankara'ya gelmeden önce,annemlerin yanındayken bir köpeğimiz vardı. İlkokuldayken almıştık benim ısrarlarımla. Dünya tatlısı bir dişi. Sonrasında ergenliğe ilk giriş zamanlarımda da o vardı ve ben kardeşimin porno cdlerinden gördüğüm yalama sahnelerini ona yaptırmaya başlamıştım. İlk başta çekindiğimi hatırlıyorum hijyen açısından ama sonrasında önemsemeyip yaptırmıştım..
  Fark ediyorum ki internet evet faydalı. Her bilgi elimizin altında ama gördüğümüz her sahne, her resim insanı etkiliyor. Lise dönemlerinde nasıl karşıma çıktı hiç hatırlamıyorum ama zoosex olayını gördüm ilk defa. İlk başta büyük bir şok ve şaşkınlık,sonrasında merakla araştırma safhası..O gün bugündür de ne zaman aklıma gelse heyecanlandırır.
  Bu konu insanı neden etkiler ya da heyecanlandırır? Tam çözebilmiş değilim. Genel bakış açısıyla bakmaya zorladığımda kendimi 'evet' bana da iğrenç geliyor. Ama kendi iç sesimi dinlediğimde hiç iğrenç gelmiyor. Aksine oldukça etkileyici geliyor. Nedenini sorgulayıp durduğumda kendi kendime, şu noktaya varıyorum; insanın aşağılanmaya karşı olan eğilimi.. Aşağılayıcı bir şey olarak görmesem de sanırım nedeni bu. Belki de birisi karşısındakine böyle birşey yaptırsa ya da oturup izlese,onun büyük ihtimalle bunu aşağılayıcı bir şey olarak göreceğini bilmek.. Ya da köpekle eşdeğer tutulduğunu hissetmek.. Bilmiyorum..
  Nedenini çözebilmiş değilim. Kendi başıma öyle bir şeyi asla denemem ona eminim ancak izlenilmek o şekilde neden bu derece çekici bir fikir ?

12 Kasım 2012 Pazartesi

Yok başlık maşlık

 
    ''Çalışasım'' nerdesin ?
     Millet işe güce ya da çoluk çocuğa karıştı ben hala çalışasımın gelmesini bekliyorum. Bu şarkı da saolsun, neden kemana devam etmedim ki dedirtti..

11 Kasım 2012 Pazar

Güzelmiş


Pazar

  Sigarama kavuştum. Ders çalışabiliyorum. Kendimi kasıp düşünüp durmayı da bıraktım. Daha ne ister insan. Kendimi..Dersleri..Herşeyi oluruna bıraktım gitti :)

10 Kasım 2012 Cumartesi

Eski Günler

  Eski günlerimi düşünüyorum şimdi. Ne komikmişim demekten kendimi alamıyorum.. 2 sene oluyor sanırım,kısa bir süre biriyle yazışmıştım. Yine boşlukta olduğum bir dönemdi,ilişkim yoktu. Bu konulara olan ilgimi yeni fark ettiğim dönemler. Tabi o zaman daha heyecanlıydım,daha hevesli.
  Kaptırmıştım kendimi. Şimdi biliyorum aslında hiç de olgun biri değilmiş,büyük ihtimalle ilk emirler verdiği kişi de bendim. O zaman öyle düşünemiyodum tabi..Her gün görevler verirdi yerine getirmem için. Okula iç çamaşırı giymeden gitmek gibi, içime 'minik birşey' bulup sokup gitmek gibi.. Ne anlamsızmış aslında ama o sıra çok heyecanlıydı herşey. Kendisini asla göstermeyen,hiç tanımadığım birinin dediklerini yapıp duruyordum.
  Bir günümü hatırlıyorum,göbeğine mum döküceksin ve bana hissettiklerine anlatıcaksın dediği.. Genelde videolarda izleriz ya,mum döker adam ama kadın hiç tepki vermez sanki hiç acıtmayan birşeymiş gibi. Herhalde o fikirle,hiç acıyacağını düşünmeden denemiştim,sonra da anlatmıştım aslında ne kadar çok acıdığını,resmen yaktığını. Yüzünden belli oluyordu zaten demişti hatırlıyorum çok net.
  Kısa bir süre sürdü gerçi ama yine de ne kadar kolay güvenmişim diyorum şimdi geriye baktığımda. Aslında güven vericek hiç bir tutumu yokmuş ama fazla merak işte.. Artık çok daha olgunum sanırım eskiye göre. Daha mantıklı yaklaşmaya çalışıyorum,sadece bu konuda değil,pek çok konuda..

Kıskanç mıyım ne ?

  Ders çalışmaya zorladım kendimi bir süre,sonra indim aşağı hava almaya..

  Burası kedi-köpek dolu.. Ben duvarda oturup sigara içerken bir tanesi uyukluyor kaldırımda..

  Bakıyorum öylece.. Herhalde daha önceden sahipliymiş,tasmanı var çünkü boynunda..

  Senin var benim yok düşüncesini içimden geçire geçire baktım boş boş.. Düşünmeme kararımı pek de uygulayamıyorum sanırım. Kafayı bozduğumu düşünmeye başladım. Fark ettim ki eskiden kendimi bi yalana kaptırmışım ben,niye yapmışım bilmiyorum. Her evlilik muhabbeti açıldığında,içten içe,ilerde ona söylerim,evde kelepçeli melepçeli değişik şeyler yaparız. Belki o da hoşlanır bana emirler verme fikrinden giib düşünmüştüm hep ama iyicene bi sallamışım kendi kendime. Sanırım şimdi bu yüzden boşlukta gibiyim.
  Her erkek sevmezmiş meğersem değişiklikleri. Ki doğrusu da bu olsa gerek.. Her erkeğin dominant bi karakteri olmak zorunda değil. Tabi bunun şimdi farkına varabiliyorum o ayrı..

Yeni Bir Gün

  İç bunaltıcı bir gün.. En azından Ankara'da.. Uyandığımdan beri ne yapsam şimdi diye düşünüyorum. Magazin programı açtım biraz,sıkıldım kapadım. Yine geldim pc başına. Ağlak hissediyorum kendimi ama ağlamayacağım bugün. Bitmemiş olsaydı büyük ihtimalle şuan beraber kahvaltı ediyor olurduk ama şimdi öyle oturuyorum. Yapacak birşey yok..
  Dün gece BDSM hakkında yazılar okudum uzun uzun.. Yine anladım ki bana hayal tüm bu şeyler. O yüzden bu konuda çok düşünmemeliyim kararına vardım. Zaten dünya kadar sınavım var bu hafta.Oturup çalışmam lazım ama aklımı nasıl derslere vereceğim hiçbir fikrim yok..Aslında dışarı çıkmak istiyorum ama diğer yanımda otur ders çalış deyip duruyor..İnsan kendini zorlayabilmeli değil mi?
  Keşke annemlerin yanına gidebilme şansım olsa şimdi. Aylarca gitmesem de özlemem normalde ama şuan evde olmak istedim. Kedimi özledim sanırım en çok. Annem ya da babam değil de,sadece onu getirebilsem şimdi yanıma,fazla bir özlem duymam gibi.. Hayvan sevgisi ben de insanlara olan sevgimden daha üst. Bilemiyorum neden. Hayvan sevmeyen biriyle tanıştığımda,ıyy it gibi bir tepki verdiğinde bir köpeği görüp,tamamen soğuyorum o insandan. Anlaşamıyacağım insanlar grubuna sokuyorum hemen. Bu hayvan sevgisi olayının başka bir boyutu da var bende ama onu burada açıklamak ne kadar doğru şimdilik bir fikrim yok..

9 Kasım 2012 Cuma

Görmemişin Blogu Olmuş

  Görmemiş blog açmış durmadan yazmış gibi olacak ama şuan ki psikolojimden kurtulmak için hep yazasım var birşeyler.. Grinin elli tonu kitabı evet herkesin dilinde.. En azından benim çevremde ama ben almadım hala. Oda arkadaşım okuyor şimdi,o bitirince okuyacağım ben de.. Her sabah yada okuldan geldiğimizde akşamları odada konuşurken,akşam kitapta okuduğu şeylerin ne kadar iğrenç olduğundan bahsedip duruyor..Niye ki diyorm,anlatsana ne anlatıyor? Merak da ediyorum zaten.. İlk anlattığı şey,ona en iğrenç gelen, kadının içine toplardan sokması ve gündüz öyle gezerse ne kadar haz alacağını konuşmaları..Dedim bende denemek isterdim,şaşkın şaşkın bir bakışma.. Anca evlenince deneyebilirsin tabii?! şeklinde soru içeren ses tonuyla bakıyor yüzüme.. Bakire olduğumu onaylamam gerekiyormuş gibi. Hayır değilim demiyorum tabi. Tabi evlenince deyip geçiştiriyorum,o da rahatlayıp konuyu değiştiriyor.
  Başka bir gün adamın kadını kırbaçlamasından,diğer bir gün ise havaya asmasından bahsediyor.. Iyy iğrenç bir kitap yaa diye diye. Artık birşey demiyorum çünkü asla diyemem ben tam da öyle bir ilişki hayaliyle yaşıyorum diye.Bana bile bazen iğrenç gelen ama yine de aşırı heyecanlandıran,nerdeyse kendime hiç dokunmadan anında gelebilicek hale getiren şeylerden bahsetsem herhalde benden iğrenir ve asla konuşmaz..Ki bu tarz şeyleri sevgilime ki artık değil sanırım,bile anlatamadım.Ona rağmen ne hale geldik..

Boşluğa Düşmüş Ben

  Kocaman bir boşlukta gibiyim.. Elim telefona gidiyor,elimi geri çekiyorum zorla.. Nasıl bir alışkanlıksa artık bu. Düşünüyorum şimdi,bir yandan oda arkadaşlarıma laf yetiştirmek zorundayım,insan konuşmak zorundaymış gibi her an,durmadan birşeyler diyorlar ama yine de düşünüyorum işte..
  Ne var yani bazı şeylerden bahsettimse.. Bu beni kötü biri mi yapar? Eskiden melek gördüğün kız gitti bir anda şeytani biri mi geldi sanki meydana.. Anlayamıyorum..
  Evet bir sürü fantazim var,tek başıma olduğumda asla normal bir porno izleyip boşalamıyorum,asla.. En uç şeyleri aramakla geçiriyorum o an ki vaktimi,ki genellikle böyle anlarım çok kısıtlı..Sonunda beni bir anda heyecanlandıracak bir video bulup,bazen sadece bir hikaye bile,rahatlıyorum..
  Şimdi,bir yandan üzgünüm çünkü daha hala anlayabilmiş değilim neden böyle oldu.. Ama diğer yandan,biz ilerde okulu bitirip evlenseydik ben mutlu olamazdımki diye düşünüyorum ister istemez.. Onda kaldığım günlerde,evet büyük bir aşk vardı,tutkuluyduk ama olay sekse dönünce sonunda hep orgasm olmuş gibi rol yapmakla bitiyordu o gece yada sabah benim için.. Sadece o rahatlıyordu. Bense öyle kalıyordum ama o tabi,geldim sanıyordu,mutlu mesut devam ediyorduk güne..
  Odaya bakıyorum,verdiği minik hediyeler komidinin üstünde duruyor. Ben onlara bakıyorum,onlar da bana. Atmalıyım sanırım ki benim için bir önemleri de yok. Verdiği şeylerden ziyade,aklım hep beraber kaldığımız anlarda.. Konuştuğumuz onca şey.. Ve bu kadar şey yaşadığın biri senden nasıl soğuyabilir,değişik merakların var diye..

Neden böylesin H.?

  Yazı yazma konusunda oldum olası başarısızımdır ama yazmaya karar verdim işte.. Uzatmalı bir sevgilim var. Sözde çok iyi anlaştığımızı düşündüğümüz falan.. Bir ara yoğun şekilde evlilik hakkında konuşmaya bile başladık. Başlamıştık ama şuan ayrıldık ayrılıcaz durumundayız.. Normalde şuan hüngür hüngür ağlıyor olmam lazım ama başka şeyleri sorgulamaktan ağlama moduna geçemedim henüz..
  Neden ayrılma durumuna geldik? Bunu sordum kendime kırk kere,neden diye. Cevabı açık ve net ama yine de düşünüyorum ister istemez neden diye..
  Ben onun evindeydim yine. Başbaşayız,kucağında oturuyorum öylece havadan sudan konuşuyoruz,biryandan tv açık ama bakan yok.. Sonra yavaştan öpüşmeye başlayınca bir anda bana şu soruyu yöneltti.. ''İlk ilişkini bana anlatmak ister misin? '' Ben anlamadım tabi,saf saf sordum ilk çıktığım çocuğumu anlatmamı mı istiyosun diye.. O da ilk cinsel deneyimimi anlatmamı istediğini söyledi.. Ben de önce mırkır,nerden çıktı şimdi vs dedikten sonra ısrar sonucu anlatmaya başladım.Bir yanım diyorki ne diye anlattın ki,o anlattı mı.. Ama diğer yanım da iyiki anlattın diyor. Neyse sonuçta,o an kalçalarımda olan elleri indi koltuğa geri. Bakışları değişti..  Hala dinlese de soğuklaştı bi an,geri kaykıldı bir daha hiç öpmeyecekmiş gibi.. Ben de kalktım tabi hemen kucağından ondaki değişimi görünce. Zorla kucağında oturuyormuşum gibi hissettim..Ne kadar aptalım ki detaylarına gire gire anlattım o ilk deneyimi..
  Sonrasında kalktı gayet soğuk bir şekilde,birşeyler yedi mutfağa gidip. Ben öyle televizyona baktım salak salak,ne yaptım ben diye düşüne düşüne.. Sonunda baktım hiç konuşmayacak benimle,ben gidiyim en iyisi diyip çıktım evden kendi yurduma geldim..
  Daha sonraki günlerde aramız tabi ki düzeldi,sana ben ısrar ettim senin bir hatan yok dedi durdu ama o eski hali kalmadı,hissetmek zor değil karşıdaki insanın değiştiğini soğuduğunu.. Sonrasında muhabbet benim merak ettiklerime,denemek istediklerime geldi.. Herşeyden bahsedemesem de,aslında itaatkar bir yapım olduğunu çoktan keşfettiğimi,tasmam olması fikrinin ya da denilen herşeyi yapma fikrinin beni heyecanlandırdığından bahsettim üstü kapalı bir şekilde.. Şaşkınlıkla dinledi beni bu konu konuşulurken.. Şimdilerdeyse tam ayrıldık diyemiyoruz ama sadece günde bir iki mesaj yazıyoruz birbirimize o kadar.Bitti yani kısacası..
  Belki düşündüğü şey benim bir sapkın olduğum.. Ya da ne orospuymuş diyo içinden ama bunun orospulukla bir alakası yok.. Bana göre yani..